Bu yıl yükselen enerji fiyatları dünyanın dört bir yanındaki insanları etkiledi. Ancak, yükselen sadece petrol ve benzin fiyatları değil. Diğer emtia fiyatları da yükseldi. Emtia fiyat artışlarının bir kısmı, enerji yoğun endüstriler olduklarından ve enerji fiyatlarının hızla artmasından kaynaklanmaktadır. Diğer emtia fiyatları, Covid-19 pandemisinin bir sonucu olarak başlayan ve devam eden tedarik zinciri kesintileri nedeniyle yükseldi.
Ancak, çok az emtia bu yıl lityum gibi yükseldi. Lityum, daha düşük karbonlu bir geleceğe geçişimiz için en önemli unsurlardan biridir. Lityum piller, çeşitli uygulamalarda yanmalı motorlardaki yakıtın yerini alıyor. Elektrikli araçların penetrasyonu hızla arttıkça, lityum talebi de katlanarak arttı. Lityumun petrolden farklı olduğu yer burasıdır. Petrol talebi katlanarak artmıyor. Petrol fiyatlarındaki artış, normal arza dönüşün geride kalmasıyla normal talebe dönüşten kaynaklandı. Öte yandan Lityum, bir Covid-19 kesintisi ve ayrıca patlayıcı talep yaşadı. Bu kombinasyon, petrolün yükselişi ile kıyaslandığında uysal görünmesini sağlayan bir lityum fiyat artışına yol açtı.
Son yıllardaki geleneksel görüş, lityum pil endüstrisi ölçeklenmeye devam ettikçe lityum fiyatlarının düşmeye devam edeceği yönündeydi. Ancak Reuters kısa süre önce, artan maliyetlerin “Çin’deki bu pillerin fiyatlarını beslemeye başladığını” bildirdi. California merkezli lityum iyon pil tedarikçisi OneCharge’ın CEO’su Alex Pisarev, artan lityum maliyetinin ABD’deki lityum pil endüstrisini nasıl etkilediğini anlattı. Pisarev, “Son lityum fiyatlarındaki artış gerçekten de işimizi etkiledi” dedi. “Maliyetlerimiz fiyatlardan daha hızlı artıyor ve buna paralel olarak parça kalitesi de bozuluyor. Sonuç olarak, hizmetle ilgili maliyetleri daha da fazla absorbe etmek zorundayız. Bazı bileşenler kullanılamaz hale geliyor ve dış kaynak kullanımı yerine mühendislik yatırımlarını artırmamız gerekiyor” diye sözlerine devam etti.
Kaynak: “The Challenges Posed By Rising Lithium Prices”, Forbes
İndirmek için tıklayın