Pazartesi, 02 Ekim 2023

İki haftada bir Pazartesi günleri çevrimiçi olarak gerçekleştirdiğimiz WEC Mondays etkinliklerinde bu hafta California Solar Energy Collaborative Eş Direktörü Jan Kleissl’i ağırladık.

Jan, Dağıtılmış Enerji Kaynaklarından bahsettiği sunumunda şunlara değindi:

  • Dağıtılmış Enerji Kaynakları (DER), genellikle çatıdaki güneş panelleri ve pil depolama gibi elektrik kullanım alanlarının yakınında bulunan küçük ölçekli enerji kaynaklarıdır. Hızlı bir şekilde yayılıyor olmaları sadece elektriğin üretilme şeklini değil, aynı zamanda ticaretini, dağıtımını ve tüketimini de dönüştürmektedir.

 

  • Kaliforniya 30 GW şebeke kapasitesine sahiptir. Kaliforniya, yenilenebilir enerjisini son on yılda ağırlıklı olarak güneş enerjisinden elde etmekte. 3 Nisan 2022’de elektriğin %97,6’sı benzeri görülmemiş bir şekilde yenilenebilir kaynaklardan geldi.

 

  • Güneşten elektrik üretiminin hava koşullarına yüksek oranda bağımlı olması genellikle dalgalı bir elektrik üretimine neden olur. Bununla birlikte, bulutlu koşullardan açık havaya geçtiğinde, güneş enerji üretimi büyük ölçüde artar.

 

  • Arz ve talep arasındaki tutarsızlığı en aza indirmek için tüketim davranışı güneş enerji üretimiyle uyumlu olmalıdır. Örneğin, akşam işten eve geldiğinizde elektrikli aracınızı şarj etmek yerine, EV’inizi gün içinde işyerindeyken şarj edebilirsiniz.

 

  • Yenilenebilir enerji üretim ve tüketim farkı için en ekonomik ve sağlam çözüm, kontrol edilebilir yüklerdir. Elektrikli araçlar, çatı üstü PV ve pil depolama gibi kontrol edilebilir yüklerle birleştirilmiş milyonlarca DER’in uygulanması, tüketicilerin kendi enerji taleplerini kontrol altına almalarını ve büyük, merkezi şebekelere daha az bağımlı olmalarını sağlayacaktır.

 

  • DER’ler ve elektrik şebekeleri arasındaki bağlantı ve iletişim büyük bir öneme sahiptir. Yalnızca bir EV’ye değil, aynı zamanda diğer DER’lerin mikro denetleyicisine de (örneğin çatı PV’si) bağlı olan akıllı bir mikro denetleyici, o EV’nin enerji kullanımını etkinleştirmek veya devre dışı bırakmak için Veri Katmanı aracılığıyla iletişim kurabilir.

 

  • Dağıtılmış Enerji Kaynakları Yönetim Sistemi (DERMS), şebekeler ve son kullanıcılar arasındaki koordinasyonu geliştirmede büyük öneme sahiptir. Düzgün tasarlanmış DERMS, yalnızca şebeke ve DER’ler arasındaki tüm iletişimi yönetmekle kalmamalı, aynı zamanda veritabanını depolayabilmeli, dalgalanmaları görselleştirebilmeli, uzak kullanıcıların erişimini sağlayabilmelidir.

 

  • DER bağlantısının geleceği, enerji kullanıcılarının DER’lerin nasıl çalıştığını anlamak hususunda farkındalık kazanmalarına bağlıdır. Daha da önemlisi, elektrifikasyon ve akıllı-enterkonnekte şebekelerin daha yaygın hale gelmesi için yenilenebilir enerji üretimi büyük ölçüde arttırılmalıdır.

 

  • DER Connect’in kullanıcıların gizliliğini tehlikeye atabileceği ve sistemi, siber saldırılara karşı daha savunmasız hale getirebileceği söylenebilir. Bu nedenle, Dağıtılmış Enerji Kaynakları Yönetim Sistemi (DERMS), milyarlarca DER’i birbirine bağlamadan önce bu sorunların çözümünü stratejik olarak hedeflemelidir.

 

 

 

 

 

 

Diğer İçerikler