Uluslararası Enerji Ajansı’nın metodolojisine göre elektrik, işlenmiş ürünler, doğalgaz ve diğer yakıtlar nihai enerji tüketiminde yer almakta ve ülkedeki ekonomik aktiviteyi üreten enerji tüketimini oluşturmaktadır. Nihai tüketimde tüm birimler (MWh, ton vs.), ortak enerji birimi olan Milyon Ton Eşdeğer Petrole (mtep) çevrilir.
Türkiye’nin 2015 yılı nihai enerji tüketim dengesini yaklaşık 100 mtep (99.6) olarak kabul edersek; bu miktarın 18.7 mtep’ini elektrik, 21 mtep’ini doğalgaz, 37.8 mtep’ini petrol ürünleri, kömür de 16 mtep’ini kömür oluşturmaktadır. Geriye kalan 7 mtep’e yakın kısmını da biyokütle, güneş ısısı ve jeotermal ısısı oluşturmaktadır. Elektrikte 18.7 mtep üretmek için 45 mtep birincil enerji kaynağı kullanılmaktadır.
2013 yılından beri günlük bazda, benzin de dahil olmak üzere, nihai enerji tüketimindeki birçok veri günlük olarak tutulmaktadır. Sanayideki günlük tüketimler ise genel olarak bilinmemektedir. Quant grubu bu tüketimlerin (elektrik, doğalgaz, akaryakıt) gerçekleşmeleri ile bilinmeyen tüketimleri bir varsayım içerisinde bir araya getirerek, Türkiye’nin tahmini günlük enerji dengesini çıkarmaya çalıştı.
GÜNLÜK ENERJİ DENGESİ:
Türkiye’de nihai tüketime baktığımızda tek başına en büyük enerji kalemi akaryakıt ürünleridir. Akaryakıt ürünlerini sırası ile doğalgaz ve elektrik takip etmektedir. Doğalgaz ve elektrik birlikte düşünüldüğünde ısınma ve ulaştırma enerji talebinin en büyük kaynağıdır.
2015 yılı günlük enerji ürünleri oranı (tahmini) | 2015 yılı günlük nihai enerji talebi (tahmini) |
En yüksek enerji talebi, mevsimsel koşullara bağlı olarak Aralık ayında, en düşük talep ise, 2015 yılı için, Mayıs-Haziran (Ramazan ayı akaryakıt talebinden dolayı da etkilidir.) aylarında görülmektedir.
SONUÇ:
Türkiye’nin enerji talebine sadece elektrik olarak bakmak doğru değildir. Bunun yanı sıra, enerji güvenliğine ve arzına da tek boyuttan bakmak doğru değildir. Enerji şirketleri, bir anlamda ısınma (geniş kapsamda iklimlendirme) ve ulaştırma hizmet grubunda yer alan şirketler olarak da görülebilir. Türkiye enerji sektörüne uzun vadeli yatırım yapmayı düşünen şirketler için en mükemmel korunma (hedge) mekanizması petrolün ve doğalgazın bir arada olması; buna kısmi olarak elektriğin de eklenmesiyle olacaktır. Yani ulaştırma ve ısınma talebini önceliklendirmek önemlidir. Enerji alanında bu hizmetlere talebin, sadece nüfus artışı ve demografik yapı düşünüldüğünde bile, artacağı düşünülmektedir.
Elektrik şirketleri için ise, doğalgaz ile ısıtma talebi ve elektrikli ulaşım ile de ulaştırma hizmetlerine uzanmak bugünkü verilerle desteklenen uzun vadeli bir strateji olabilir. İkili ve üçlü yakıtın birlikte faturalandırılması önerileri (elektrik, gaz, akaryakıt tek elden) düşünülmesi gereken bir iş modelidir. Günlük enerji tartışmalarında enerji kaynaklarını konuşurken, tüketicinin aslında bu kaynaklar ile ne elde etmeye çalıştığı gözden kaçabilir. Tüketici tarafından daima sürecek hizmet taleplerine odaklanmak (ulaştırma, ısınma vs.) farklı bir bakış açısı katacaktır.
İndirmek için tıklayın