Daha zevkli ve kolay bir yaşam istemek, çoğumuzun enerji ortamı tartışması içerisinde değişmez bir gerçekliktir. Bunun mükemmel bir örneği SUV: çok benzin yakan ve petrol talebi ve CO2 emisyonlarını arttıran Sportif Arazi Araçları. Daha büyük, daha güvenli ve sürmesi daha zevkli, bazıları için acı olan bu gerçek ise insanların SUV’leri gerçekten sevmeleri. Paris merkezli Uluslararası Enerji Ajansı bize SUV, petrol talebi ve uygun CO2 emisyonları üzerinde gereğinden çok gerçeklik kontrolü imkanını veriyor. SUV’ler, şehirleşme ve genişleyen orta sınıfın satın alma konusunda daha fazla insana daha fazla erişim sunduğu dünyanın gelişmekte olan ekonomilerinde gittikçe popüler hale gelmekte. Pek çok kişi SUV’leri bir zenginlik ve statü sembolü olarak görmekteler. 2010’dan beri altı kat artışıyla beraber şu an küresel olarak 200 milyonun üzerinde SUV bulunmakta. 2010’dan beri, SUV’ler küresel araç filosundaki artışın %60’ına denk gelmekte. Bir on yıl önceki %20 olan orana karşı şu an küresel araç satışlarının yaklaşık %40’ı bu araçlardan oluşuyor. Otomobil üreticileri için daha büyük araçlara geçiş basit bir olaydı: GM sattığı her Escalade SUV için 35.000 $ kar elde etti. CO2 emisyonları üzerindeki etkilerine bakarsak, SUV’ler genel olarak daha az etkili ve endişe verici oranda petrol temelli ürünleri silip süpürmekte. 2010-2018 arasında, 550 milyon ton ile, SUV’ler elektrik sektöründen sonra küresel CO2 emisyonlarındaki artışa ikinci büyük katkıda bulunan sektördü. 2010-2018 arasında, SUV’ler yolcu araçlarından petrol talebi konusunda 3.3 milyon b/d büyümesinin tamamına denk gelmektedir. Forbes