Petrol ve doğal gaz piyasaları, küresel bir salgının etkisinden bahsetmese bile, aşırı arz ve düşen fiyatlara bağlı. Bu durum, enerji iklimindeki değişikliklere daha duyarlı olma ihtiyacını göstermektedir. Ve iyi haber şu ki, işaretler yenilenebilir enerjilere, özellikle de offshore rüzgar gücüne daha fazla yatırım yapılmasını gösteriyor. Bu, iklim değişikliğine de değinen bir işletme kararıdır. Wood MacKenzie’nin yeni bir raporu, önümüzdeki beş yıl içinde 211 milyar dolarlık deniz rüzgarına yatırım yapılacağını söylüyor. Bu, petrol ve gaz şirketleri için çok uygun. Çünkü altyapının yerleştirileceği sular hakkında örtük bir anlayışa sahipler. Koronavirüsün gösterdiği gibi, bu şirketler de portföylerini çeşitlendirmeye çalışıyorlar. Norveç’li Equinor’u düşünmek gerekirse, 2050 yılına kadar karbon yoğunluğunu yarı yarıya azaltmak hedefindedir. Stratejinin bir parçası, yenilenebilir enerji girişimlerini ve özellikle de offshore rüzgarlarındakini genişletmektir: 6 yılda 6.000 megawatt ve 15 yılda 16.000 megawatt. New York Eyaleti şu anda 800 megawatt deniz rüzgar projesini talep ediyor. 2030’a kadar böyle bir gücün 2.400 megawatt’a ulaşmasını umuyor. Forbes