Enerji dönüşümünün geleceği, enerji portfolyosu ağırlıklı olarak petrol ve gaz ihracına bağlı olan ülkeler için birçok bilinmezi beraberinde getiriyor.
IEA’nın projeksiyonlarına göre, petrol talebinin 2030’da zirve yapıp ardından düşüşe geçecek olması Ortadoğu ülkeleri için çok ciddi bir gelir kaybını beraberinde getirecek. 2020’de, Ortadoğu ve Kuzey Afrika bölgesinde petrol ihraç eden ülkelerin ekonomilerinin ortalama olarak %6,6 küçülmesi bekleniyor.
Öte yandan iklim değişimin dünyada en çok etkilediği bölgelerin başında da Ortadoğu geliyor. Küresel ısınmanın en çok hissedildiği yerlerin başında Basra Körfezi ülkeleri geliyor. Katar’da sıcaklık geçtiğimiz on yılda 2 derece artmış durumda. Dünya Bankası’nın araştırmasına göre, küresel ısınma ve su sorunu 2050’ye kadar Ortadoğu ülkelerinin ekonomilerinde yıllık %6-14 bandında küçülmeye neden olabilecek. Bölgede, soğutma için tüketilen elektrik miktarının 2050’ye kadar 3 kat artması öngörülüyor. Bu doğrultuda bölgenin güneş enerjisi potansiyelinin gelecekte çok daha fazla bir şekilde kullanılacağı, petrol ve gaz üreten ülkelerin ister istemez yenilenebilir kaynaklara yapacakları yatırımları da ciddi şekilde artırmak zorunda kalacakları öngörülüyor. Suudi Arabistan, Kızıldeniz kenarında kurduğu Neom şehrinde dünyanın en büyük yeşil hidrojen tesisini kuruyor, 4 GW kapasiteli tesisin günlük 650 ton yeşil hidrojen üretmesi bekleniyor.
Kaynak: “The case for energy transitions in major oil- and gas-producing countries”, IEA
İndirmek için tıklayın