ABD Enerji Bilgi İdaresi Başkanlığı, Basra Körfezi ile Umman Körfezi arasındaki kanal ve “dünyanın en önemli petrol geçiş noktası” olan Hürmüz Boğazı’ndan akışlar hakkında çok faydalı bir rehber yayınladı. Geçen yıl günde yaklaşık 21 milyon varil, dünya petrol sıvı tüketiminin yaklaşık %21’i ve küresel sıvılaştırılmış doğal gaz ticaretinin yaklaşık üçte biri, boğaz yoluyla sevkedildi. Boğazı kullanan başlıca ihracatçılar Suudi Arabistan, Irak, Kuveyt, Birleşik Arap Emirlikleri ve İran. Akımlar, özellikle Irak ve İran’dan yapılan yüksek ihracat nedeniyle, son beş yılda artış gösterdi.
Aynı zamanda, körfezden gelen petrolün başlıca varış noktaları Asya’da. Hürmüz Boğazı’ndan geçen tüm ham ve yoğunlaşmaların yaklaşık %65’i geçen yıl sadece beş pazara gitti: Çin, Hindistan, Japonya, Güney Kore ve Singapur. Geçen hafta Umman Körfezi’nde iki tanker saldırıya uğramasına rağmen, petrol piyasası genel olarak küresel arzlara yönelik tehdit hakkında nispeten rahat bir görüşe sahip olmuştur.
Körfez’deki yükselen gerilimler, OPEC ülkelerinden bakanların ve Rusya dahil müttefiklerin katılacağı toplantılar için karmaşık planlar yarattı. Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed Bin Salman, geçen hafta sonu yaptığı konuşmada, krallığının savaş istemediğini söyledi, “ancak halkımıza, egemenliğe ve hayati çıkarlara yönelik herhangi bir tehditle uğraşmakta tereddüt etmeyeceğiz” diye ekledi. Bu ortamda hem İran hem de Suudi Arabistan’ın katılacağı OPEC müzakerelerinin biraz gergin geçmesi beklenebilir.
İngiltere’nin Yenilenebilir Enerji Patlaması
İngiltere’nin elektrik sistemi kömürden uzaklaştıkça ve yenilenebilir enerjiye doğru ilerledikçe, dönüm noktaları hızla geçiliyor. 2017 yılında, 1882’den beri ilk kez kömürden üretilen elektrikten yoksun bir gün geçiren ülke, bu yılın Mayıs ayında bir hafta boyunca kömür kaynaklı elektrik kullanmadı. Daha sonra art arda 18 gün boyunca kömür gücü kullanmadan devam etti.
Şimdi İngiltere başka bir dönüm noktası için yolda: bu yıl, sanayi devriminden bu yana ilk kez elektriğinin fosil yakıtlardan değil, sıfır karbon kaynaklardan üretilmesi bekleniyor. İngiltere ve Galler’deki elektrik iletim sistemine sahip olan National Grid, yılın ilk dört ayında, nükleer, hidro, rüzgar ve güneş gibi sıfır karbonlu kaynakların, İngiltere’nin gücünü kömür ve gazdan daha fazla sağladığını söyledi ve bu eğilimin yılın geri kalanında da devam edeceğini belirtti. National Grid’in web sitesinde yer alan bir grafik, üretim karışımının 2010’dan bu yana ne kadar değiştiğini gösterdi. Yükselen yeşil hat, sıfır karbon enerjisinin payıdır ve düşen kırmızı hat, kömür yakıtlı ve gaz yakıtlı gücü gösterir.
Kaynak: “The Week in Energy: The Oil Chokepoint”, Financial Times
İndirmek için tıklayın