COVID-19, karantinalara yol açtı. Bu da, daha az enerji kullanımına yol açarak yenilenebilir enerjilerin yükselişi için bir fırsat yarattı. Güneş enerji santralleri, güneşli günlerde en düşük maliyetli enerji kaynağı haline geliyorlar. Ancak, elektrik talebinin yüksek olduğu akşam saatlerinde, elektrik fiyatları yükseliyor.
Bu soruna çözüm olarak, kullanılan bataryalar gün boyunca üretilen elektriği depolayıp geceleri kullanma imkanı sunuyor. Bu bataryalar, yalnızca fiyat artışlarını sınırlamakla kalmaz, aynı zamanda güneş enerjisi santrallerine değer de katabilir. Depolamadaki iki hedef, yenilenebilir enerji kullanımını artırmak ve en yüksek talep sırasında elektrik tedariki sağlamaktır. Ancak asıl sorun, depolama fiyatının yüksek olmasıdır. Peki seçenekler nelerdir? “Akış bataryaları” üreten Invinity Energy Systems’in Ticari Müdürü Matt Harper, “Düşük elektrik fiyatları devam ederse, gelecekte şebeke ve elektrik piyasası için ne anlama gelecek?” diye soruyor. Batarya depolama, bol ve düşük maliyetli elektrik söz konusu olduğunda avantaja sahiptir: gün boyunca fazlalık elektriği depolar ve bu elektriği, elektrik üretiminin kullanılacağı en yoğun dönemlerde sisteme verebilir.
Harper, “akış bataryaların” “lityum iyon bataryalar” dan farklı olduğunu açıklıyor. Bu bataryalar 15 saate kadar elektrik verebilen uzun vadeli depolama sağlar, lityum iyon bataryalar ise dört saat veya daha kısa süreler için elektrik sağlar.
Harper, daha iyi performansın, yenilenebilir enerjinin piyasada daha fazla güçleneceği anlamına geliyor dedi ve bu da, elektriğin yazın depolanabileceği ve kışın kullanılabileceği bir imkan sunacaktır.
Harper, aynı zamanda, “akış bataryaların” kısa süreli “lityum iyon” bataryalar ile uzun süreli hidrojen tankları arasında konumlandırıldığını söylüyor. Hidrojen depolamanın, yaklaşık %50 olan yakıt verimliliğine sahip olması nedeniyle sınırlamaları vardır. Buna karşılık, batarya depolama için verimlilik oranının %70-90 arasında olduğunu söyledi.
Kısa süreli batarya depolamayı, uzun süreli batarya depolama ile karşılaştırırken, Harper, önemli bir farkın, uzun vadeli “akış bataryaların” on yıllar boyunca günde birkaç kez yeniden şarj edilebilmesi olduğunu söylüyor. Kısa süreli lityum iyon bataryalar ise 10 yıl içinde yıpranacak ve işlevini yitirecektir. Bu, lityum iyon bataryaların daha ucuz olmasına rağmen, çalışma ömrü dikkate alındığında, akış bataryaların daha avantajlı olduğu anlamına gelir.
Depolama maliyeti düşmeye devam ettikçe, pik talebi yenilenebilir enerji kaynakları ile karşılamak daha kolay olacak. Bu dönüşüm, şu anda ülkenin bazı bölgelerinde gerçekleşmekte ve yenilenebilir enerji daha yaygın hale geldikçe ülke çapında büyüyebilecek bir enerji geçişi olacak.
Kaynak: “Battery Storage Is Delivering Value For Solar Developers And Energy Consumers. But What About Cost?”, Forbes
İndirmek için tıklayın