Doğu Avrupa’nın Baltık Ormanları’ndan istifade eden odun, talaş, pellet ve kereste sektörü, sadece Baltık Ormanları’nın geleceğini karartmakla kalmıyor aynı zamanda Estonya ve Letonya gibi bölge ülkelerinin sıfır emisyon hedefine ulaşmalarını da zorlaştırıyor. Küresel Orman İzleme Örgütü araştırmalarına göre, 2015’ten bu yana Baltık Ormanları’nda çok ciddi bir kayıp söz konusu. 2001’den 2019’a kadar Estonya’da Manhattan’ın 2 katı büyüklüğünde 35 bin hektar orman alanı yok oldu. Bu kaybın %80’i son 5 yılda meydana geldi. Ormanların yok olması, sadece doğadaki canlı çeşitliliğini ve ekolojik dengeyi tehdit etmekle kalmıyor iklim değişiminin ve karbon emisyonlarının dünya üzerindeki zararını da artırıyor.
Sıfır emisyon hedefine ulaşmak için kömür tüketimini azaltma hedefi orman ürünleri, kereste ve pellet tüketimini artırıyor ise bu kendi içinde başka bir kısır döngü yaratıyor. İklim değişimi ve sıfır emisyon hedefi için bir yandan fosil yakıt tüketimini azaltıp, yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımını artırmaya çalışıyoruz fakat bunu yaparken doğayı tahrip de edebiliyoruz. Baltık Ormanları’nın kömür tüketimi yerine pellet ve kereste kullanımı ile yok olması iklim değişimi ile mücadeleye asla yardımcı olmuyor. Baltık Ormanları’nın azalması aynı zamanda bu ormanların karbon emiliminin de azalması demek ki bu uzun vadede hiç istenilmeyen bir durum. Karbon salımını azaltmak için fosil yakıtların kullanımını azaltıp odun, kereste, pellet tüketimini artırmak Paris Anlaşması hedeflerine ulaşmamız için yardımcı olmayacaktır.
AB Komisyonu, 2018 yılında, 2030’a kadar yenilenebilir enerji kullanımını 2 katına çıkarma hedefini açıkladığında Avrupalı bilim adamları, bu hedefin ormanları ve doğal yaşamı tehdit etmeden gerçekleştirilmesi gerektiği uyarısında bulunmuştu. 2000 yılında AB ülkelerinde kesilen bütün ağaçların %17’si enerji üretimi için kullanılmışken bu oran 2019’da %25’e çıktı. AB’de, biyokütle enerji üretiminin yaklaşık %60’ı orman ürünlerinden temin ediliyor. Biyokütle enerji kaynağına AB’li hükümetlerin ayırdıkları sübvansiyonlar 2008-2018 arası dönemde %148 arttı.
AB Komisyonu’nun yenilenebilir enerji kaynağı olarak odun ve pelletin kullanımı ile ilgili bazı yasal düzenlemeler getirip gereken adımları atacağına dair belirtiler mevcut. Her halükarda orman ürünlerinin yenilenebilir enerji kaynağı olarak kullanılması iklim değişimi ile mücadelede AB’yi geride bırakmaktan ve 2050 Paris Anlaşması hedeflerine ulaşmasını zorlaştırmaktan başka bir şey yapmayacaktır.
Kaynak: “‘Carbon-neutrality is a fairy tale’: how the race for renewables is burning Europe’s forests”, The Guardian
İndirmek için tıklayın