Dünya COVID19 krizi ile beraber büyük bir enerji dönüşümünün içine giriyor. Daha düşük karbon emisyonlarına ulaşmak için önemli adımlar atılması lazım. Her şeyden önce, ABD’nin enerji verimliliğini artırması için, enerjide dışa bağımlı olduğu kritik ham maddeleri azaltıp kendi iç üretim ağını güçlü bir şekilde kurması gerekiyor. ABD, sağlık, enerji özellikle maden gibi önemli alanlarda büyük ölçüde dışa bağımlı hale geldi. Bu alanlarda Çin’e olan bağımlılığımızı azaltmamız lazım. Özellikle yenilenebilir enerji teknolojilerinde ABD’nin ciddi bir devrim yapması, küresel liderliği elde etmesi gerekiyor. ABD, nadir madenler ve kritik elementlerde dışa özellikle Çin’e olan bağımlılığını bitirmeli. ABD’nin Çin’den ithal ettiği nadir madenler, rüzgar santrallerinin yapımında, güneş enerjisi panellerinin yapımında elektrikli araba bataryalarında, bilgisayarlar, cep telefonları ve savunma sanayindeki birçok kritik alanda kullanılıyor ve bu ABD’yi vazgeçilmez bir şekilde Çin’e bağımlı hale getiriyor. 2018’de Trump Yönetimi yayınladığı bir liste ile 35 madeni kritik olarak kabul etti. ABD, bu 35 madenden 14’ünde tamamen dışa bağımlı, diğer 10 madende ise %75 oranında dışa bağımlı durumda. ABD, 1990 yılında bu madenlerin dünyadaki en büyük üreticisi ve ihracatçısı idi. Lityum, kobalt ve nadir madenlerin birçoğunda Çin küresel liderliği elinde bulunduruyor. ABD, ithal ettiği nadir maden ve elementlerin %80’inini Çin’den alıyor. Yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımının artması ve elektrikli araçların her geçen gün yaygınlaşması ile nadir madenlerin önemi daha da artacak ve bu ABD-Çin ilişkilerinde Çin lehine büyük bir avantaj oluşturacak. Uluslararası Temiz Taşımacılık Konseyi elektrikli araç satışının 2018 yılında 2 milyonu aştığını açıkladı. Bloomberg New Energy Finance, 2030 yılına kadar üretilecek 30 milyon elektrikli aracın yarısının Çin’de üretileceğini tahmin ediyor. Dünya Bankası, grafit, lityum, kobalt gibi nadir madenlerin üretiminin yenilenebilir enerji teknolojilerindeki artışı karşılamak için 2050’ye kadar %500 artacağını öngörüyor.
ABD, 6,2 trilyon $’lık maden ve mineral rezervlerine sahip. COVID19 krizi sonrası dünyada, ABD’nin enerji güvenliğinin daha güçlü bir şekilde sağlanması, bu konudaki küresel liderliğinin devamı için nadir madenler ve kritik mineraller konusunda ABD’nin önemli adımlar atması ve Çin’e olan bağımlılığını ortadan kaldırması gerekiyor.
Kaynak: “America’s Clean Energy Transition Demands A Mining Boom”, Forbes
İndirmek için tıklayın