“Sürdürülebilir bir enerji geleceğine politikalar mı, yoksa teknoloji mi öncülük etmelidir?” sorusu doğru bir yaklaşım değil. Çünkü, ikisine de ihtiyacımız var. Küresel ısınma ile ilgili endişelerin yarattığı zorlukları ele alırken, aynı zamanda büyüyen nüfusun taleplerini de karşılayan sürdürülebilir bir enerji geleceği oluşturmak, tartışmasız dünyanın en büyük zorluklarından biridir. Çözüm bulmak zor olacak. Enerji tüketen gelişmiş ülkelerin ve nüfus artışının büyük çoğunluğunun yaşandığı gelişmekte olan ülkelerin ihtiyaçları ve kaygıları göz önünde bulundurulmazsa, çözüm bulmak da mümkün olmayacak. Sürdürülebilir enerji, üç bileşen gerektiriyor: Erişim ve güvenilir tedarik; rekabetçi bir piyasada satın alınabilirlik ve maliyet etkinliği; çevresel olarak sorumlu üretim, ulaşım ve enerji tüketimi. Teknoloji hem yenilenebilir enerjiye erişimi artırmada, hem de petrol, doğal gaz ve diğer fosil yakıtlarla ilişkili çevresel etkileri azaltmada kilit rol oynayacak. Teknoloji dönüşümün anahtarıdır ve teknolojiye yatırım yapmak şart. Politikalar da çok etkili olabilir, fakat, artan enerji verimliliği ve azaltılmış emisyonlar da dahil olmak üzere, arzu ettiğimiz sonuçları elde etmek için politika ve teknoloji uyum içinde çalışmalıdır. Forbes

Diğer İçerikler