Gelecek 30 yıl tahminde bulunmak için oldukça uzun bir süreç. 30 yıl, yeni iş alanları, keşifler, teknolojik yenilikler ve daha birçok şeyin hayatımıza girmesi için kafi bir zaman dilimi.
Biden, ABD’yi Paris Anlaşması’na tekrar dahil etmeyi ve 2050 İklim Hedefleri’ne ulaşmayı taahhüt etti.
Eğer Biden, taahhüt ettiği hedefler doğrultusunda gereken adımları atarsa, yenilenebilir enerjinin artarak yayılması ve gezegenimizi iklim değişimi sıkıntılarından kurtarması beklenebilir. Fakat önümüzde uzun bir yol var.
Gelecek 30 yılda enerji şirketleri iki yönlü olmalıdırlar. Hem kısa vadeli hem de uzun vadeli hedeflerini ciddi bir şekilde belirlemelidirler. Çok ivedi bir şekilde dijitalizasyon sürecini hızlandırmalıdırlar.
Gelecek 10 Yıl:
Gelecek 10 yılda biz çok daha az savurgan olacağız. Bu süreçte enerji verimliliğine dair daha fazla şey bilecek, daha az enerji tüketecek ve daha az karbon salımı yapacağız. Yenilenebilir enerji çok daha yaygın hale gelecek. Biden’in dediğine göre, ABD yenilenebilir enerjide ve alt sektörlerinde 10 milyon kişiyi istihdam edebilir.
Gelecek 20 Yıl:
İş gücümüz yeni kabiliyetlere ve ciddi teknolojik avantajlara sahip olacak. Bu enerji dönüşümünü çok ciddi şekilde hızlandıracak. Dijitalizasyon ve veri yönetimi enerji sektörünün her alanında çok hızlı işlev görüyor olacak. Yapay zeka ve yazılım teknolojileri çok daha önemli hale gelecek. Deniz üstü rüzgar enerjisi çok hızlı bir şekilde büyüyecek. Bu on yılın sonunda fosil yakıtlar çok ciddi bir düşüşe geçecek. Petrol ve gaz endüstrisi, sahip oldukları sermaye, know-how, iş gücü ve altyapıyı yenilenebilir enerji kaynaklarına yönlendirecekler. Bu on yılda karbon yakalama teknolojileri de çok gelişecek.
Gelecek 30 Yıl:
ABD, sağlam bir şekilde en güçlü küresel enerji üreticisi haline gelecek. ABD’nin sahip olduğu, inovasyon ve teknoloji hala başka hiçbir güçle mukayese edilemez konumda olacak. Bu on yılda otomasyon ve yapay zeka en belirleyici faktör olacak.
Kaynak: “The Next 30 Years Of Energy In The US”, Forbes
İndirmek için tıklayın